dokuzuncu asırda mısır ve suriye’ye hâkim olan türk-islâm devletlerinden.
tolunlular, islâm halifeliği toprakları içinde kurulan ilk müstakil türk siyasi teşekkülüdür. kurucusu, oğuz türklerinden ahmed bin tolun idi. halifelik merkezi, bağdat yakınlarındaki, samarra’da bulunuyordu.
ahmed’in babası tolun, abbâsi halifesi el-mu’tasım (838-842) zamanında, cesareti ve bilgisiyle şöhret yapmış bir zâttı. ahmed de aynı derecede cesur ve bilgili bir şahsiyetti. abbasi valisinin vekili olarak mısır’a geldi. mısır valisi oldu. nüfuzunu filistin ve suriye’ye kadar genişletti. ülkesinde imar faaliyetlerinde bulunup, lüzumlu askerî tedbirleri alarak, kuvvetli bir ordu kurdu. abbasiler, irak’taki zenci esirlerle meşgul olurken, istiklâlini ilan etti (868).
ahmed bin tolun, mısır maliyesinde ıslahat yaptı. mısır ahalisini darlıktan kurtarması sebebiyle çok sevilip, tutuldu. kısa zamanda şam, halep, antakya şehirleriyle birlikte suriye’yi idaresine aldı. adana ve tarsus bölgesini de ülkesine bağladı. ahmed bin tolun’un 884’te vefatıyla, yerine, oğlu humâreveyh geçti.
humâreveyh (884-896) zamanında, tolunoğullarının ikbali daha da parladı. devletin sınırları; toroslar, el-cezire ve irak’a kadar genişledi. 892’de yeni abbasî halifesi olan el-mu’tezid, hilâfete gelişinde humâreveyh ve onun vârislerine, üç yüz bin dinar vergi mukabilinde, otuz yıl süreyle, mısır ile toros sıradağlarına kadar suriye’yi ve musul hariç, el-cezire’yi verdi. antlaşma, daha sonra, tolunluların çok az lehine olacak şekilde yeniden tanzim edildi. humâreveyh, kızı kadr-ün-nedâ’yı, abbasî halifesine, destanlaşan bir merasimle verdi. humâreveyh, suriye’ye yaptığı bir sefer sırasında, köleleri tarafından, otuz iki yaşındayken öldürüldü (896). humâraveyh’in genç yaşta öldürülmesi, tolunoğulları devleti ve mısır için büyük bir talihsizlik oldu.
yerine geçen oğlu ve kardeşleri, istiklallerini koruyamadılar. suriye çölündeki sapık karmatileri kontrol edememeleri, halifenin büyük bir ordu göndermesine sebep oldu. mısır ve diğer ülkeleri, abbasi halifesi el-muktefi’nin kumandanı muhammed bin süleyman tarafından ele geçirilerek, bölge valilerinin idaresine verildi. tolunoğlu hanedanı mensupları, bağdat’a götürüldü (905).
tolunoğulları zamanında mısır, altın çağını yaşadı. iktisadî ve ticarî bakımdan gelişip zenginleşti. halkın üstündeki ağır malî yükler kaldırılarak refah seviyesi yükseltildi.imar faaliyetlerinde bulunulup, büyük mimarî eserler yapıldı. güçlü bir donanma kuruldu. ahmed bin tolun, kahire yakınlarına fustât şehrini inşa ettirip, burayı başşehir yaptı. tolunlulardan kalma tolunoğlu ahmed camii, 9. yüzyılda yapılmasına rağmen, çeşitli istilâ ve zamanın tahribatına uğradığı halde, hâlâ ibadete açıktır. tolunoğlu ahmed camii yanında, vakıf olarak hastane, eczane ve iki de hamam vardı. yeni inşa edilen fustât ve el-ketâ’i’de hükümdarın sarayı etrafında, kumandanların konakları; iktisadî, ticarî ve sosyal hayatın vazgeçilmez müesseseleri olan pek çok cami, çarşı, han, hamam, değirmen ve fırın vardı. el-ketâ’i’de askerî iskân, milliyetlere göreydi. her kavmin mahalleri ayrıydı. tolunlular ordusunun mevcudu, yüz bine yaklaşırdı. ordu, türk ve sudanlılardan meydana gelirdi. ordunun kışlaları, kumandanların konakları etrafındaydı.
tolunoğulları devrinde mısır, başta edebî, tarihî, dînî ve felsefî ilimler olmak üzere muhtelif ilim sahalarında, büyük gelişme gösterdi. ilme ve âlimlere önem veren emirlerin evleri, birer ilim merkezi hâlindeydi. tolunoğlu hükümdarları, halka karşı cömert davrandıklarından, şair ve edipler, onların ihsanlarına nail olmak için etraflarına toplanmışlardı. bu devirde arap dili ve edebiyatı üzerinde çalışan el-velid bin muhammed et-temîmî, ahmed bin câfer ed-dineverî ile tefsir, hadis, fıkıh ve kıraat ilimlerinde kadı bekkar bin kuteybe, debi bin süleymân el-murâdî ve ebû câfer tahavî, bölgede yaşayan âlimlerin ileri gelenlerindendiler.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?