hem solcu hem devletin resmi ideolojisini savunan bir partidir.hrant dink’in cenaze törenine katılmamalarının ve düzenleme komitesini kişiliksiz diye nitelendirmelerinin en önemli gerekçes sanırsam komünist gazetelerinin 260. sayısında tevfik çavdar imzalı yayınlanmış olan aşağıdaki yazıdır.bu ne perhiz bu ne lahana turşusu’nu da demeden geçemiycem.
komünist sayı: 260
07 nisan 2006
günümüz koşullarında talât paşa’yı anlamak
’’talat paşa’yı nasıl bilirsiniz? bu sorunun en net cevabı talât paşa ’da kim ne görmek istiyorsa onu gördüğüdür. acı olansa, talât paşa’nın gündeme ermeni tehciri üzerinden gelmesi ve faşist akılsızlığın/saldırganlığın propaganda aracı haline dönüştürülmesidir. talât paşa ya da tehcir bunca yıl sonra niye bu kadar gündeme gelmektedir? yanıt emperyalizmin politikalarında aranmalıdır.
yıllardır adından bile söz edilmeyen, bazı aydın çevrelerince ermeni tehcirinden ötürü suçlanan talât paşa, bu yıl, yıldönümünde almanya’da büyük bir nümayiş ile anıldı. bir partinin öncülüğünde, talât paşa harekâtı adı verilen bu olay alman makamları tarafından önce yasaklandı sonra mahkeme kararıyla izin verildi. ermeni diasporası başta olmak üzere ermeniler ve ülkemizdeki bir bölük aydın tarafından suçlanan talât paşa kimdir? bir kere osmanlı imparatorluğun’da sıradan bir vatandaş, posta memurluğundan nazırlığa, sonradan sadrazamlığa yükselen mütevazılığı ile ün salmış bir devlet adamıdır. osmanlı’nın ilk ve son sivil yaşamdan gelmiş başbakanıdır. vezirlik rütbesini (paşalık sanı oradan gelir) ancak 1917’de sadrazam olduğu zaman alabildi; böylece ittihat ve terakki’nin reisi umumisi talât bey, paşalığa terfi etti.
talât bey’i suçlayanlar tek olay olarak ermeni tehcirini gündeme getirirler. tehcir, ermeni çetelerinin doğudaki (rus) cephenin arkasında, sürekli olarak askerimizi taciz etmesi, çarlık ordularına açık bir biçimde yardım etmesi nedeniyle alınmış bir karardır. zaten 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren amerikan, fransız, ingiliz vb. emperyalist ülkeler doğu ve güneydoğu anadolu misyoner kolejleri açarak ermeni ayrılıkçı hareketini desteklemiş ve yükseltmişlerdi. iddia edilen ölümler, bu tehcir sırasında, göçen kafilelere saldıran türk ve kürt çeteleri tarafından meydana gelmiş. ayrıca ağır yolculuk koşulları telefatın artmasına neden olmuştur. tehcir kararı talat paşa’nın dahiliye nazırlığı sırasında alınmıştır. bu kararı eleştirenler, milli mücadele sırasında anadolu rumlarının ionya adına, nasıl silahlanıp savaşa katıldığına tanık oldular. nitekim lozan antlaşması gereğince yapılan ünlü mübadele olayının nedeni budur; bir yerde mübadele işlemi de bir çeşit tehcirdir. ilave etmeğe hacet yoktur. tehcir nedeniyle kırılan ermeniler bilinçli bir soykırım isteğiyle kırılmamışlardır. savaş gereği alınan bir tedbirdir bu. osmanlıların rumeli’den çekiliş süresince, özellikle balkan savaşı sırasında yüz binlerce insanın istanbul’a, anadolu’ya kaçarken kırılması gibi...
talât paşa’nın (uzun yıllardır gözden bilinçli bir şekilde kaçırılan) özelliği örgütçülüğüdür. bu örgütlenme ustalığını edirne’de birkaç arkadaşıyla istibdat aleyhine oluşturduğu küçük toplulukla gündeme getirmiştir. daha sonra sürgün olarak gittiği selanik’te, sonraları yurtdışındaki ittihat ve terakki cemiyeti’nin adını alan derneği oluştururken devrimci bir örgütün nasıl kurulması gereğini de daima göz önünde tutmuştur. ilerde fırka olarak nitelenecek olan "cemiyeti hafiye" (yani gizli örgüt) böyle doğmuştur. daha sonraları, en kötü zamanlarda bile talât bey kurduğu örgütle başarılı sonuçları elde edebilmiştir. babıâli baskını, sadrazam mahmut şevket paşa’nın öldürülmesinden sonra muhalif odakların etkisizleştirilmesi bu ustalığın sonuçlarıdır.
talât bey’in başka niteliği de iktidar için iletişim kanallarının denetiminin ne derece önemli olduğunu göstermesidir. nitekim 1908’den sonra değişik kabinelerde posta-telgraf nezareti’ni kabul etmesinin nedeni budur. dahiliye nezareti’nde iken o günler açısından bir devrim kabul edilen "vilayeti umumiye" kanununu gündeme getirmiş ve bunu bir kararname ile gerçekleştirmiş tir. bu kanunla il idarelerinin, o yörede yaşayanların demokratik katılımıyla kararlar alması, kendi sorunlarını çözmesi yolu açılmıştır. bu yasa ile günümüzün il genel ve özel idareleri kurulmuştur. gerçi bu yasa bir anlamda "düveli muazzama" denilen emperyalist ülkelerin baskısı üzerine yaşama geçirilmişse de, gene de türkiye’nin demokratik gelişmesi yönünden önemli bir adımdır.
talât bey 1917’de, savaşın en belirsiz bir gelişim gösterdiği yıl sadrazam olmuştur. kurduğu kabinede kamu girişimciliğini yeğleyen bir sanayi ve tarım bakanı (şeref bey) görev almıştı. aynı bakana 1930’lu yılların başında sovyet planlama düzenini getirmeğe çalışan iktisat bakanı olarak bir kez daha rastlamaktayı z. savaşın dağdağasına karşı iki önemli adıma bu dönemde rastlıyoruz. bunlardan birincisi günümüzün medeni yasası’nın ilk adımı sayılan "aile kararnamesi"dir. şeriatın egemen olduğu bir dönemde bu kararname kadınlara evlilik yaşamında önemli haklar tanımıştır. diğer ciddi adım ise takvimdeki ıslahattır. o güne kadar kullanılan rumi takvimin miladi takvimle olan on üç günlük farkı giderilerek yılbaşı miladi takvimle uyumlandırılmış, sadece 1900’lü yıllar yerine 1300’lü yıllar devam etmiştir. böylece cumhuriyet’teki takvim değişiminin ilk adımı atılmıştır.
talât paşa, sovyet devrimi’ni sevinçle karşılamış, brest-litovsk barış antlaşması’yla doğu sınırlarımızı 1878 öncesine getirmiş; kars, ardahan ve ağrı yeniden sınırlarımız içersinde kalmıştır. ekonomi alanında da iki önemli girişim onun döneminde gerçekleştirilmiş tir. bunlardan birincisi ilk milli ticaret ve sanayi barakası olan "itibari milli"nin kurulması, diğeri de hükümetin bütçe gereksinimleri için dış borç istemeden kendi halkına başvurması yani iç borçlanmanın yapılmasıdır. "milli istikraz" diye adlandırılan bu borçlanma üzerine o dönemde çok şey yazılmış, özellikle milli iktisat yanlısı tekinalp ve ziya gökalp bu girişimi adeta kutsamışlardır. görüldüğü gibi talât paşa o günün koşulları içersinde olumlu yönleriyle öne çıkmış, adı hiçbir yolsuzluğa karışmayan, en üst makamlarda iken bile parasızlık çeken, mütevazı bir devlet adamı olarak siyasi tarihimizde yerini almıştır.’’
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?