kavimler göçü ile başlayıp, istanbul un fethi ile bittiği kabul edilen dönemdir. bu dönemde avrupada karanlık bir çağ yaşanmakla birlikte gelecekte tüm avrupanın özgürleşmesini ve zenginleşmesini sağlayacak gelişmelerin de temeli atılmıştır.
sık sık ortaçağ karanlığında bahsedenlerin,meseleye avrupa odaklı bakmaları; o tarihlerdeki temsilcileri olan osmanlıdaki özgürlüğü ve refahı ıskalamaları ilginçtir. özgürlüğü de, o dönemin şartları içinde değerlendirmeleri gerektiğini bilmeleri gerekir.
yarım yüzyıl öncesine kadar, her yıl insan hakları raporu yayımlayan abdde, zencilere karşı ırk ayrımı; güney afrika cumhuriyetindeki apartheid rejimi; kadınlara, çocuklara, eşcinsellere, komünist-sol düşünceye... listeyi uzatmak mümkün. bu meselelere bakışın nasıl olduğunu da hatırlamalı ya da öğrenmeliler.
günümüzde de ırak, filistin, afganistan, iran... ve daha birçok meselenin çözümünde insan haklarının, özgürlüğün, eşitliğin, adaletin nerede durduğunu sorgulamalılar.
ortaçağda hayran olunan, özenilen, taklit edilen o büyük medeniyetin torunlarından, atalarına saygı ile birlikte; ülkelerine, milletlerine ve tüm değerlerine de haksızlık yapmamalarını beklemek, çok mu büyük bir beklenti olur?
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?