konuşanları tahtaya yazmak

my son is father
anı yazma kabiliyetim hiç olmamasına rağmen her daim içimde ukte olarak kalmış bu anımı yazıp akabinde fıratla diclenin birleştiği mezopotamya topraklarında teyemmüm etmeye gidicem..

yıl ’90 yahut ’91 ilkokul 2.sınıf.. ders boş; sınıftaki sabi subyanın içi boş değil ama. havada uçan uçaga benzemeyen kagıt parçacıkları mı dersin, yarısı ısırılmış elmalar mı dersin, beslenme saatinden çıkılmasına tezahur o yogun haşlanmış yumurta ve süt kokusu mu dersin, ne demezsin. böyle bir ortamda can sıkıntısı ve o yaşların gerektirdigi haklı denyoluk olarak pencereden 3-4 arkadaş okul bahçesinin oldugu kısma bakıyor. 9-10 yaşındaki birisi olarak haliylen vucudlar oyle kocaman olmadıgı icin nominal bir pencereye bile sıgmışlar. pencereden yaş, sınıf, dil,din ırk ayrımı gözetmeksizin aşagıdaki millete laf atıyoruz.

- hoop piç. ehehehehe
-şşşt göööööt

tahtada da zırtapozun teki, bunları tahtaya yazıyor.. niye? başkan çünkü...
bu makara kukara ortam çalan tenefüs ziliyle sona eriyor ve öğretmen derse iştirak ediyor.. tahtadaki isimlere bakıp, o çocukların hepsini tahtaya diziyor.. bunlar mıydı konuşanlar deyip başkandan onay alıyor.. başkan kafayı öne eğip kaldırıyor..
ve aksiyon; sag ele 5 sol ele 5 olmak uzere silkme ve koparmada toplam 10 cetvel darbesiyle cezalandırmaya başlanılıyor. mna koduğumunun öğretmeni hızını alamayıp tekme darbelerine geçtiğinde, o küçük piçleri hatırlamıyorum ama başkan ağlamaya başlıyor..
-vurmayın örtmenim


bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol