izmir

angelus
parlak dönem (m.ö. 650-545)

eski izmir’in parlak dönemi m.ö. 650-545 yılları arasına denk düşer. yaklaşık yüz yıl süren bu süre, bütün iyon uygarlığının en güçlü dönemini oluşturur. bu dönemde miletos’un liderliğinde mısır’da, suriye ve lübnan’ın batı kıyılarında, propontis’te (marmara bölgesi), pontus’ta (karadeniz) koloniler kurulur ve doğu hellen dünyası kıta yunanistan ile rekabet ederek birçok alanda ve konuda onun yerini almaya başlamıştır. bu dönemde izmir’in tarımcılıkla yetinmeyip akdeniz ticaretine de ortak olduğunu görmekteyiz. bu dönem katlarında bulunan fenike kökenli eserler, kıbrıs kökenli heykel ve heykelcikler, ön asya ya da akdeniz orijinli fayans figürcükler bu uluslararası ticaretin günümüze kalmış eserleridir.

parlak dönemin izmir’deki önemli belirtilerinden biri m.ö. 650’den beri yazının yaygınlaşmaya başlamasıdır. kadın tanrıça athena’ya sunulan armağanların birçoğunda sunu yazıtları bulunmaktadır. kent halkının sayısı fazla olmasa da bir bölümü okuryazardır. kazılarda ortaya çıkarılan athena tapınağı (m.ö. 640-580), doğu hellen dünyasının en eski mimarlık eseridir. en eski ve en güzel sütun başlıkları şu ana kadar izmir’de bulunmuştur. samos, milet, efes, erythrai ve phokaia’da çıkarılan sütun başlıkları m.ö. 6. yüzyılın ikinci yarısından (m.ö. 575-550) tarihinden önce değildir. helken sanatının en özgün mimarlık öğeleri olan aiol ve ion türü başlıklar ile ion ve lesbos biçimi kymationlar (yaprak ya da yumurta şekilli mimarlık süslemesi) doğuşlarını eski izmir de gün ışığına çıkan ve büyük ölçüde anadolu hitit sanatından esinlenmiş olan bu başlıklara borçludurlar

hellen dünyasının çok odalı ev tipinin en eski örneği eski izmir de bulunmuştur. gerçekten m.ö. 7. yüzyılın ikinci yarısında yapılmış olan iki katlı, beş odalı, ön avlulu çifte megaron, hellenlerin bugün için bilinen, bir çatı altındaki en eski çok odalı evdir. ondan önceki yunan evleri yan yana dizilmiş megaronlardan oluşuyordu. eski izmir’in cadde ve sokakları daha 7. yy’ın ikinci yarısında ızgara planlı idi, caddeler ve sokaklar kuzeyden güneye ve doğudan batıya uzanıyor, evler genellikle güneye bakıyordu .

ilerde m.ö.5. yüzyılda hippodamos tipi adını alacak olan bu kent planı özünde yakın doğuda çoktan biliniyordu. bayraklı şehir planı bu tür kent dokusunun batı dünyasındaki en erken örneğidir. ion uygarlığının en eski parke döşeli yolu eski izmir’de gün ışığına çıkarılmıştır.

hellen dünyasının en eski sivil mimarlık eseri eski izmir’de 7. yüzyılın ilk yarısında yapılmış olan güzel taş çeşmedir. bir zamanlar yamanlar dağı üzerinde yükselen tantalos mezarı, tholos biçimli anıtsal mezarların güzel bir temsilcisidir. tantalos tümülüsünün mezar odası adı geçen çeşmenin planında idi ve onun gibi isopata tipi adını taşıyan yapı türünde idi, yani planı dörtgendi ve üstü bindirme tekniğindeki bir tonozla örtülü bulunuyordu. tantalos mezarı adı ile anılan bu anıtsal eser eski izmir’de mö.520-580 tarihlerinde yönetimi elinde tutan basileusun ya da tyranın mezarı olmalıdır.

eski izmir’de, çömlekçi işlikleri, arkeoloji literatüründe "oryantalizan" ya da "friz stili" adı ile anılan seramik türünün güzel örneklerini üretiyor, taşçı ustaları mimarlık eserlerinden başka anıtsal boyda heykeller ve heykelcikler yontuyor ve bütün bu sanat yaratılarının bir bölümü dış pazarlara sürülüyordu.

bilindiği gibi m.ö. 6. yüzyılın ilk yarısında o zamanki antik dünyanın kültür merkezi batı anadolu idi. özellikle milet’de tarihte ilk defa batıl inançlardan ve her çeşit din etkisinden kurtulmuş, özgür düşünceye dayalı bilimsel araştırmalar başlamıştı. doğu dünyasının zengin bilgi ve deneyim hazinelerinden yararlanarak ve özellikle özgür düşünce yöntemiyle thales, anaksimenes ve anaksimandros gibi doğa filozofları’ bugünkü batı uygarlığının temellerini atmışlardı. thales dünyada ilk defa bir doğa olayını, m.ö. 28 mayıs 585 tarihinde olagelen güneş tutulmasını oluşundan önce hesaplamıştır. böylece kültür ve bilim alanında tarihin başlangıcından beri 2500 yıl boyunca mezopotamya ve mısır’ın elinde olan önderlik, batı anadolu’ya geçmiştir. batı anadolu bu önderliğini iranlıların anadolu’yu işgal ettikleri 545 yılına değin korumuştur. ancak iran işgali ile filozoflar, bilim adamları ve sanatçılar atina’ya göç edince kültür ve ilim alanındaki önderlik atina’ya geçmiştir.

milet, efes, samos gibi izmir de 6. yüzyılın başlarında büyük olasılıkla düşünce ve bilim alanında önde gelen kentlerden biriydi. ancak eski izmir m.ö. 640-545 tarihlerinde döneminin en ileri kültür merkezlerinden biri olduğu halde daha sonraları önemini yitirdiği için, çalışmalarda eskisi hızını kaybetmişti. eski izmir’in edebiyat, şiir, tarih, felsefe ve bilim konularında ne düzeyde olduğu hakkında yeterli bilgi mevcut değildir. mimarlık konusunda ise önemli bir merkezdi.

herodotos, eski izmir’i lidya kralı alyattes’in aldığından bahseder. kazılarda da bu olay m.ö. 500 sıralarına tarihlenir. kent ve athena tapınağı tahrip olsa da izmirliler m.ö. 590 yıllarında tapınağı tekrar inşa ederler.

daha sonra persler tarafından 6. yüzyılın ortalarında ele geçirilen kent. bu olayla birlikte parlak devrini tamamlamıştır. bu tarihten sonra athena tapınağına hediye edilmiş hiçbir armağan bulunamaması da bu tahribatın önemli göstergelerinden birisidir.

bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol