imam i muhammed gazali

shire
müslüman-doğu geleneğinde felsefenin ulaştığı en son merhaleyi temsil eden filozof olduğu kabul edilir. medreseyi ve oradaki başmüderrisliği terk edip 4 küsür yıl boyunca o zamana kadar öğrettiği bütün şeyleri sorgulamış, bu süre içinde hiç kimseyle konuşmamış, bu yüzden tekrar insanların arasına karıştığında bir süre kekeleyerek konuşmuştur. yazdığı kitapların yaşadığı ömre bölündüğünde gün başına 18 sayfa düştüğü rivayet edilir. bu kitaplardan günümüze ulaşanların içinde geçen kelimelerin bir çoğunun, yazıldığı zaman taşıdığı anlamı kaybedip günümüzde farklı şekilde algılanması, doğru anlaşılmasını güçleştirir. türkiye’de gazali genellikle dindar kesimler tarafından benimsenir ve okunur. lakin gazali’nin felsefesi sadece bir "izm"e veya sadece belli bir inancın esaslarına indirgenemeyecek kadar geniş ve cihanşümuldür. bu meyanda hegel’i anlamamış bir insan gazali’yi doğru anlaması mümkün değildir. ayrıca kendisinin henüz 11. asırda ortaya attığı kavramlardan, batı dünyasında ilk kez ancak 19. yüzyılda bahsedilmeye başlanması (bkz: henry bergson) düşündürücüdür.

"cevizin kabuğunu kırıp özüne inemeyen, cevizi kabuktan ibaret zanneder" sözü, gazali’nin felsefeye bakış mantığını kısmen özetlemekle beraber, benim düşünce serüvenimde bir milat olması bakımından şahsım nazarında ayrıca bir öneme sahiptir.

imam-ı gazali’nin kuran ve sünneti kaynak alarak yazdığı dini nitelikteki kitaplarında geçen bazı cümleleri başına sonuna bakmadan kırparak alıp, bunları kendi küçük dünyalarının ucuz değer yargılarıyla değerlendirdirerek kendisini örümcek kafalı olmakla itham edenlerin varlığı, gazali’nin gerçek değerinden hiçbir şey eksiltmemektedir.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol