holigan

akhillius
herkesin herhangi bir takıma karşı senpatizanlığı vardır. her yerde de bunu göstermekten hiç mi hiç geri kalmazlar. en ufak bir şeyde gözlerini açıp ağzına ne geliyorsa söylerler. bu tip duygulardan o kadar haz alırlar ki sokak ortasında ellerinde ne olduğu anlaşılmayan içiceklerle bağıra çağıra taptıkları takımları için slogan atarlar.

normal bir şeydir sorsan bu yaptıkları. sevgilerini göstermektedirler takımlarına karşı. bir anlık sevinç için günlerce beklerler. bütün hazırlıklarını tamamlarlar. zaman iyicene daraldığı zamanda gönül verdikleri takımın forması ile statlarının yolunu tutarlar. giderek kalabalıklaşıp grup halini alırlar. ve hep bir ağızdan başlarlar sloganlarını söleyeme.

"en büyük bilmemne, sen çok yaşa..bıt bıt bıt... bilmemne olmuş bilmemne" deyip marifetlerini ortaya koyarlar. sankim olur olmadık yerlede bağırınca takımları maçı alacakmış gibi. ama tabiki maç atmosferine kendilerini başka türlü nasıl sokacaklar ki. maksat deşarj olmak, küfretmek, haykırmak, içindeki nefreti kusmak onlar için o anlık. merak konusudur ama ne zaman şarj oldukları.

her şey iyidir, güzeldir. maç sona erer. yenmenin verdiği mutluluk ile karşı takıma karşı sempatizanlık duyanları hedef alırlar bu sefer. ne yapsınlar ne de olsa zafer sarhoşluğu içindedir. onlara ağıza alınmıcak laflar ederler sanki bir "vatan haini" gibiymişcesine. ama ne kaçırdıklarından farkında bile değillerdir. o anlık küfrettikleri kişiler içirisinde; çok sevdikleri, arkadaşları, kader dostları, hayatını adıyacağı kişiler, -annesi-, belkim hiç kıramıcakları insanlar vardır. onlarada olur olmadık lafları etmektedirler. işte farkında olmadıkları da aslında kendi kaybettikleridir. holigan olan kişiye hiçbir şey kazandırmayan bu statünün(!) neden bu kadar güzel bir şeymiş gibi gösterilmeside anlaşılacak tarzda bir şey değildir. "ben bu renklere gönül verdim onlar benim her şeyim eğer ona bir şey söylersen ağzını yüzünü dağıtırım" diyen bir kocaylamı evlenmek istenilir yoksam "sen şimdi bu şekil bağırıyon ya bir dahaki sefere siz geldiğinizde biz sizi havada karada mikeriz olm" diyen bir hatunlamı evlenmek istersiniz.

anlamadığım tek şey; hani bu futbol "tamamen" fair playdi. hani dostluk, kardeşlik, iyi oynayan kazanıyordu. eee!!! neden kendini bilmez bazıları gelen yabancı takımı hava alanında karşıladı, neden karşı takımın formasını giyip onların arasına karışıp sekiz dokuz tanesinin orasını burasını yardı ya da neden maç öncesi içince şişede durduğu gibi durmadığı tescillenmiş şeyi ellerine alıp orada burada ana avrat dümdüz gitti. sorgulamıyormu şimdi bu kişiler kendilerini "ya biz bunu yaptık ama sonuçta elimize ne geçti"!!!

bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol