carl gustav jung

pinhan
ruya analizi konusunda kendisine hayran kaldigim kisidir. aslinda bizim yillardir annelerimizden teyzelerimizden duydugumuz seyleri bilimsel bir sekilde acikladigi icin midir bu, bilinmez. kendisinin terapi yontemlerinden biri olarak kullandigi ruya analizi freud’un aksine uzun bir donemi kapsar. freud icin danisan kisinin bir ruyadan bahsetmesi yeterlidir; ancak jung ruya analizini bir seri haline getirmek istemistir. danisan, her seansta kendisine onemli buldugu, tekrarlanan ruyalarindan bahseder. buradaki amac, bu ruyalar arasinda ortak bir nokta bulmaya calismaktir. ortak nokta bulununca terapi sureci baslar. terapi bu ortak noktanin iki farli acidan degerlendirilmesi surecidir. ilk degerlendirme ortak noktanin kisinin yasadigi toplumda, kulturde nasil bir aciklamaya sahip oldu uzerinden yapilir. ikincisi ise, bu degerlendirmenin kisinin kendisinde nasil bir karsiliga sahip oldugudur. ornegin: surekli olarak ruyasinda disini kaybettigini goren bir insan dusunelim. bircok toplumda da oldugu gibi bizim kulturumuzde dis kaybetmek birisinin olmesi sekliden yorumlanir. kisisel olarak bunu degerlendirdigimizde ise karsimiza cikan sey ruyayi goren kisinin hayatinda birinin olmesi ya da birini kaybetme korkusuna sahip olmasidir. buradan yola cikarak o korkuya ulasilmaya calisilir. bu ille de bir kimse olmak zorunda degildir. bazen kariyer, is, sohret gibi seyler de kaybetme korkusunun hedefleri olabilir.
jung’a gore bu sekilde ruya analizi yapmak cok onemlidir. ancak bunu yapabilmek icin ozellikle icinde yasanilan toplumla alakali cok donanimli olmak gerekir.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol