sanatsal dokumanlara sansür uygulamasi

sigara içme yasağının diğer bir boyutudur. pek çok sansür uygulamasının arasına bir de artık ekranlarda sigaralı görüntülerin flu olması eklenmiştir. sigara reklamları bilindiği gibi zaten yasaktı, özendirilmesi de.. peki sadece görüntüsel anlamda mı kalacaktır bu yasak yoksa edebi yayınlarda da mı karşımıza çıkacaktır? yani artık okuduğumuz kitaplarda "kadın çok sinirlenir ve bir sigara yakar" denmeyecek midir?

eğer öyle ise kameraların üzerine sıçrayan beyin parçacıkları ve kan damlaları ne olacak? ya da buruna sokulan 100$lar ile sehpa üzerindeki porselen tabaklara eğilen abilerimiz ablalarımız yedikleri simitlerin susam tanelerini mi çekiyorlar? sigara mıdır en zararlı, sansürlenmesi gereken alışkanlığımız, bu sorulardan bir tanesi.. diğeri ise sanat yapıtlarında her ne konuda olursa olsun sansür uygulamasının saçmalığı anlaşılmayacak mı?

sanat, doğadan ve ’doğal’dan daha öte değil midir? bu durumda anlatılmak istenen dünya her ne yolla olursa olsun, hissedildiği şekilde vurgulanmalı değil midir? sigara ile bile olsa..