dolmuşcuların müşteri yanında kürtçe konuşması

ali biberon
birçok sözlükte tartıştığım, çoğunun düşman kesildiği ve aralarından beni anlayan sağlam, akıllı adamların çıktığı, türkiye’nin deren yaralar beslediği bir konudur. başlığa aldanıp da direk " aa bak kürtlere küfür ediyor, kesin ırkçı bu " diye yaklaşırsan orda külahları değişiriz. önce gel, bir soğuklan hele. kimse burda ırkçılık yapmayacak hiç merak etme.

yarasına basmak istediğim konu ise başlıktan da anlaşılacağı gibi " dolmuşçuların müşteri yanında kürtçe " konuşmasıdır. ben bundan hiç haz etmiyorum ve hemen bir örnekle pekiştirmek istiyorum.

beyoğlu’ndan evime gitmek üzere, meşhur lale işkembecisinin oradaki dolmış duraklarının oraya arkadaşımla beraber yürümeye başladım. daha sokaktan girer girmez, alkolik şoför tipleri görmeye ve yüksek volümlü kürtçe konuşmalar duymaya başladım. " sakin ol ali dedim, burası için çok normal bir şey " dedim, kendi kendime. yavaş yavaş dolmuşlara gittim ve müşterilere sinirli sinlirli " hadi artık biniyorsan bin, bak kalkıyo dolmuş almam seni ", diğer şoför arkadaşının yanlış yönlendirmesiyle yanlış dolmuşa binen yolcuların, dolmuş şoföründen haksız yere azar yemesi ve en önemlisi hemen arkasından gelen, ağzından salyalar akarcasına kürtçe konuşmalar. evet şimdi soruyorum. nedir bu deşifre edemediğimiz konuşmlar ?

hadi bu önemsiz diyelim. peki ya benim başıma gelen. yanımdaki bayan ücretini uzattığı zaman, dikiz aynasından yanımdaki bayana sert bir bakış gelir " bozuk yok mu " diye.. e bayan da bozuk olsa verecek. " yok maalesef " dedi. hemen arkasından yanındaki durakta bekleyen arkadaşıyla sinirli sinirli kürtçe konuşmaya ve sürekli dikiz aynasından yanımdaki bayana bakmaya devam etti. aradan 10-15 dakika geçtikten sonra, bol trafikli bir akşamda araba sağlayan sollayan, yolların fatihi kesilen ve araba arkasındaki yolcuları unutan bu şoföre arkadan " biraz yavaş olur musunuz " dediğim de aynı bakışın bana da atıldığını fark ettim. he şimdi gel sen buraya bir.

bak canım. burası türkiye. kürtiye değil ! kafana kazı. benim ülkemde yaşıyorsan, bana ters bakışlar atamazsın. senin aklını öyle bir alırlar ki, duraktaki arkadaşlarınla, ortaklaşa aldığınız telefondaki bas konuş düğmesine basacak vaktin kalmaz. bir kere hatayı baştan, türk vatandaşların yanında kürtçe konuşmakla yaptın. ben nerden bilicem senin ne dediğini ? aynı şeyi avrupa da yapsalar, adamı içeri alırlar, tercüman oturttururlar yanına.

bu yazıdan sonra hala ve hala " ulan bakkala girdim, gofret istedim, bakkal söylenmeye başladı, acaba bana küfür mü etti " tarzı entryler girilecekse ben o entry i girenlerin beyni olmadığını kabullenirim.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol