merhaba çocuk

wereyda
hava nasıl oralarda ve özgürlük albümlerinde söylemi$ bunu edip akbayram..
bana $unu anımsattı:

merhaba çocuk,

aramıza ho$geldin. $imdi bu ülkenin üç tarafı sularla çevrili. yani bir yarımadada ya$am sava$ı veriyoruz.
ama duuur, hemen ürkme. $imdi bu ülkenin kurulu$undan bu yana ta$ıdığı jeopolitik önem gereği dostları ve dü$manları oldu. arkasından bıçak çekenlerle, önünde el pençe divan duranlar arasında konserve bir ya$am alanı olarak bu ülkede, benim de dü$manlarım oldu , senin de olacak. bunu engelleyemeyiz, bunun önüne geçemeyiz çocuk. $imdi sana ilerde i$ine yarayacak $eyler söyleyeceğim. hayatın dipnotları olarak belleyesin.

öncelikle benden ve hayattan büyük ölçekli beklentiler içine girme. sevgilin olduğunda cebine para koyabilirim ama sana asla bir araba alamam çocuk. kırmızı bir oyuncak araba..? belki. ama yine de kesin konu$mayayım. ilkokula ba$layacağın için sana çanta, abaküs, defter, ayakkabı, önlük, kalemkutu ve güleç bir yüz almak için günde kaç saat çalı$tığımı ve emeğimin kar$ılığında ne kadar bir meblağ ile ödüllendirildiğimi söylersem, neden sana zaman ayıramadığımı, neden senin pamuk ellerinde tutup hayvanat bahçesi senin, lunapark benim dola$tıramadığımı anlarsın. ama bo$ver. sen $imdi "ata bakan ali" yi ve "ılık süt içen ı$ık" ı dü$ünmek ve bunun haricinde de bol bol hayalkırıklığı biriktirmekle uğra$malısın. kömür fiyatlarına gelen zamdan dolayı ev soğuk ve biliyorum çatının akması elbette rutubeti, nezleyi, gribi ve ü$ümeyi getiriyor. bu sonraları zatürre`ye ve nefrete dönü$ene kadar, yani; senin beni $imdiki gibi dinlemeyeceğin ve asiliğini ku$anacağın güne kadar, sana yalanlar söyleyeceğim hep. beslenme çantana çokomelli ekmek koyamayacağım gün geldiğinde ben de üzüleceğim elbet ama ne yaparsın, kader? kader demek yoksulluk ve üzüntü demektir çocuk. üzüntü demekse, ilk sevgiline hediye alamamak.. ama hemen yüzünü dökme. devlet babanın memur maa$larına yapacağı zammı bekliyoruz $u aralar; yakındır, erinme.

anneni sev çocuk. onu sev. onu kırma. ellerini öp her sabah. bulutlanmı$ gözlerine küçümser tavırlarla bakma. kavga etmeyiz biz; onların hayatın biberi sosu. nasıl sen daha aramızda değilken asılanlar vardı, yine olacak onlar çocuk. biz buna oyun diyoruz, sen adam asmaca diyeceksin. sessiz harflere dikkat çocuk! radyasyon sızıntısı var evet, yanan ormanlar ve kirletilen denizler var. burkuklar var biraz da, yakılan oteller, yasaklanan $arkı(cı)lar ve enflasyon var. devalüasyon, maa$ kuyruğu, kıskançlıklar, itilmi$likler, manzarasızlıklar, kara komedi, nepotizm ve allahsızlıklar var. bir de allah var çocuk. ona güven, onu sev. onun seni sevmediğini sanma sakın, onunla konu$ ama küfürlü konu$ma.

ezbere ya$anan sıkıntılar dönemi dediğimiz bir zaman var bizim. ak$am eve, elinde erzakla gelememenin hüzün halidir biraz bu. soğuk gecelerde daha ü$ümek gibi.. neyse; bo$ver beni. kafasında ı$ık yanan adamların hapise tıkıldığı bir ülkede ya$ıyor olduğumuzu sana söylemeyi unutuyordum az daha. ozon`un delindiğini söylemeyi; atatürk diye birinin artık olmadığını.. bahçede yeti$en her çiçeğe özen gösterilmesi gerektiğini bir de. lafı fazla uzatmak istemiyorum çocuk. aramıza ho$geldin. bundan sonrası zor ama.. söyleyeyim.

baban


bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol