kaldırımlar

kangaroo
2

başını bir gayeye satmış kahraman gibi,
etinle, kemiğinle, sokakların malısın!
kurulup şiltesine bir tahtaravan gibi,
sonsuz mesafelerin üstünden aşmalısın!

fahişe yataklardan kaçtığın günden beri,
erimiş ruhlarımız bir derdin potasında.
senin gölgeni içmiş, onun gözbebekleri;
onun taşı erimiş, senin kafatasında.

ikinizin de ne eş ne arkadaşınız var;
sükût gibi münzevi, çığlık gibi hürsünüz.
dünyada taşınacak bir kuru başınız var;
onu da, hangi diyar olsa götürürsünüz.

yağız atlı süvari, koştur atını, koştur!
sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları.
ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur,
ne senin anladığın kadar kaldırımları...

bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol