izmir ne değildir?
izmir, kızların sinemaya gittikleri ya da âşık oldukları için öldürüldükleri, bunun için bir de gidip "dinen caizdir" raporu alınan şehirler gibi olmayacaktır...
ramazanda oruç tutmayanları aç bırakmayacak, "niyetli" olmayanları dövmeyecektir...
şehir çıkışlarına "iki yüzlülük otelleri" kurup erkeklerin günahlarını şehrin dışına taşıyıp sonra da cumaya gitmeyecektir...
izmirde hiçbir zaman "bir erkeğin dinen kaç kadına sahip olması caizdir?" meselesi konuşulmayacaktır...
üniversite rektörlerinin kapkaççılardan, tecavüzcülerden beter muameleye tabi tutulmasına izin vermeyecektir...
kızların motosiklete binince ölümle tehdit edildiği yerlerden biri olmayacaktır...
kordonda içtiği rakı için "günah benim kime ne!" diyerek, bir kez daha kadeh tokuşturacaktır...
ve daha bir sürü şey...
izmir nedir?
o topraklardan nice tanrılar geçti. geçip giderken uygarlıklar izmirden, "kordonlu" bir şehir neyi sindirdiyse içine onları bıraktılar arkalarında.
bir bünyesi var bu şehrin; rakının yanında gitmeyeni hiç kaldırmadı. efkârlı bir gecenin, zeytinyağlı domates-biberin, kehribar üzümden yapılan şarabın, bereketli kadınlar gibi açılan incirin beğenmediği hiçbir şey kalamadı izmirde.
balkonları yıkadıkça pembeleşen topuklarıyla kadınların şen kahkahalarını kısan ne varsa hiçbir iz bırakmadan gitti o şehirden. o kadınların yazları o ferah feza balkonlarda oturup eteklerini yelleye yelleye yaptıkları iyi niyetli dedikoduları azaltan ne varsa geçti bitti izmirde.
çabuk efelenen, sonra çok çabuk barışan neşeli erkeklerin gönlünü daraltanların hepsi hasan tahsinin bir kurşununa kurban gitti körfezde. deniz gibi dalgalı kızların aklını, hayalini örten ne varsa kemeraltının dehlizlerinde bir daha bulunmamak üzere yitti.
liseyi kırıp pasaporta kendini dar atmış kızlı oğlanlı grupların ilk aşklarının tadını kaçıran ne varsa dalgalarla çarpıp iskeleye parçalandı. zeytin ağaçlarının gölgesinde kurulmuş, bin yıldır tadı hiç bozulmamış felsefe kuramlarını yok sayan ne varsa asansörün balkonundan uçup düştü asfalta.
çingenelerin sokak düğünlerinin neşesini kaçıranların adları, karşıyaka-göztepe maçlarının gürültüsüne gitti, duyulmadı bir daha.
karantinalı despinanın içini sıkan adamlar kadife kaleden yuvarlandı, 1. kordonda içilen keyif kahvelerinin telvesine saplanıp kaldı...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?