fıramboğaz

muque
doğduğu gün daha önce hiç yaşamadığınızı hissetmektir annelik. aynaya bakıp benden bu kadar güzel bir melek nasıl doğdu diyebilmektir annelik. ne güzel bir yavrumuz var diye eşinizin üzerine titremektir annelik. topuğundan kan alınırken kendi topuğuna da iğne batırmaktır annelik. o her ağladığında kendi gözyaşlarını içine akıtmaktır annelik. yavrusunun tırnaklarını keserken üşür mü diye tırnak makasını ısıtmaktır annelik. uyuduğunda yanına alıp, yavrum uyanmasın diye yattığın gibi kalkmaktır annelik. emerken ısırdığında ona kızdığını sanmasın diye ciğerinize çöken acıyı yutmaktır annelik. onun parmağına kıymık batsa sizin elinizin kanamasıdır annelik. kesilen tırnakları yüzünü çizmesin diye parmaklarına bebe yağı sürmektir annelik. yavrusunun kaç damla sütle doyduğunu sayabilmektir annelik. gece uyurken yavrusunun kirpiğinin kıpırdadığını hissedebilmektir annelik. yavrusu henüz uyanmadan, şimdi uyanır diye yanına koşmaktır annelik. yavrusunu doyurmadan yemek yiyememek, su içememektir annelik. kokusu sinmiş diye bütün gün elin burnunda dolaşmaktır annelik. hic uyumadığınız bir gece bile ağladığı an "geliyorum meleğim" diye yanına koşabilmektir annelik. gördüğünüz her bebeği kendi evladınız gibi sevebilmektir annelik. hayata komplekslerinden arınmış olarak gülümseyebilmektir annelik. koşulsuz ve karşılıksız tek sevginin evlat sevgisi olduğunu fark etmektir annelik. her ne şartta olursa olsun, onun için inadına yaşamaya çalışmaktır annelik. ve her gece tanrıya yavrumdan beş dakika fazla ömrüm olmasın diye yalvarmaktır.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol