türk şirketlerinin dünyadan bir haber olması

birgezegenli
çünkü markalaşma derdi üst düzeyde değil. haydi diyelim büyüdü, bir tane siyasi kafa çıkıyor ve çelme takıp engelleme derdine düşüyor. bu topraklar asırlardır yönetme sevdasıyla kendinden geçiyor. sürekli ben daha iyi yönetirim, bak ben nasıl size ne acayip imkanlar sunacağım vaadleriyle kitleler bir o yana bir bu yana götürülüyor. toplum olarak ne vakit gerçek bilim, okuma, çalışma, yardımlaşma, barış, özgürlük, özgünlük, alçakgönüllülük duyguları oluşursa bir şeyler değişecek. insanlardaki bu değerler topluluklara ve doğal olarak şirket kültürlerine daha sonra da devlet zihniyetine yansıyacaktır.
bu unsurlar olmadığı sürece şirketler yıkılacak, kaybolacak, unutulacaktır. ayakta duramayan, gelenekselleşemeyen şirket herhalde dünyadan kopuk olacaktır.
markalaşan ilk 500 şirketin %40'ı abd, %9,9 japonya, franda %7,4, almanya %6,7, ingiltere % 6,4, olmak üzere sıralanırken maalesef türkiye'den bir tane bile marka yok. buyur dostum ne diyeceğiz buna? kardeş, biz daha bilmem kaç fırın ekmek yiyeceğiz. yine de ümitli olalım. belki birgün buraya da gerçek bilim güneşi doğar.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol