bak bu hikaye trajikomik ama anlatasım geldi:
henüz ilkokula başlamamıştım. bizim mahallede almancı diye tabir ettiğimiz bir komşumuz vardı, yalnızca yazları köye uğrayan. bunların da evlerinin bahçe duvarı vardı, o zamanlar henüz yenilememişlerdi ve duvar brikettendi. (halk ağzıyla pirket)
bizim mahalleden birkaç arkadaşla sokakta oynuyorduk. normal bir kız çocuğu gibi oturup, bebeklerle falan oynasam başıma hiç bela gelmeyecek. ama yok yerinde durmam ben, illa bir hareket olacak. sıkılmışım gene kesin.bu duvarın bir kısmı yıkılan briketler yüzünden böyle merdiven gibi. oralarda otururken daha akrobatik hareketler yapasım gelmiş olmalı ki duvarın en üst kısmına yetişip oraya tırmanmaya çalıştım. minik ellerimle tutundum en üst sıradan bir brikete. aman nasıl bir acıııı?
meğer oraya arılar bir koloni kurmuş. elimi atmamla ben bunların hanesine tecavüz etmişim. hepsi minicik elime yapıştı, kalabalık bir arı grubu tarafından sokuldum. alerjim falan olsa orada bayılabilr hatta ölebilirdim.
neyse gözlerimden yaşlar süzüle süzüle koştur koştur eve gittim, hıçkırarak ağlamaktan konuşamıyorum. annem hemen bir sürü buzu boca etti bir kovaya ve ellerimi daldırdım buz dolu kovaya.öylelikle şişmedi sanırım.doktora falan da gitmedik haa.ama çok canım yanmıştı.
sanırım onca arı tarafından sokulduğum için ellerim halen biraz tombik.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?