sözün acıydı siiri:
sözün acıydı, yolun dolambaçlı... 
yedi uzun yıl geçerek 
yedi yıl dolaştın durdun... 
içimden bir his şöyle diyor: 
ayrıl arkadaşlarından istasyonda 
sabahleyin git kente 
iliklenmiş ceketinle 
bir dam ara 
ve bir arkadaşın çalarsa kapını 
aç! haaa...açma... 
yine de ört hislerini 
rastlarsan ana babana 
istanbulda ya da başka bir yerde 
yürü git yabancı gibi 
yok ol köşede 
tanıma! 
sana armağanları olan şapkayla gizle yüzünü 
göster! aaah! gösterme, gösterme yüzünü 
yine de gizle, ört hislerini 
işte burada ye şu eti, çekinme 
git rastgele bir eve yağmur yağınca 
otur bir sandalyeye 
ama çok kalma 
şapkanı da unutma 
söylüyorum sana 
ört hislerini 
ne söylediysen bir daha söyleme 
düşüncelerini bir başkasında bulursan tanıma 
kimseye imzanı ya da resmini vermemişsen 
kimsenin yanında bullunmamış ve kimseyle konuşmamışsan 
nasıl yakalayabişlirler seni 
ört hislerini... 
dikkat! ölümü düşündüğünde 
mezar taşın olmasın yattığın yeri belirten 
üzerinde bir yazıyla seni eleveren 
ölüm tarihiyle seni açığa çıkaran 
bir kez daha, son bir kez daha 
ört hislerini... 
sevdiğim söylüyor bensiz olamayacağını 
bu yüzden kendime dikkat ediyorum 
yolda yürürken önüme bakıyorum 
ve korkuyorum her yağmur damlasından 
sanki beni ezeceklermiş gibi... 
sen yine de bana bakma 
ne giydiğini yaz bana 
sıcak tutuyor mu? 
uyuduğun yeri yaz bana 
yumuşak mı? 
nasıl göründüğünü yaz bana 
yüzün aynı mı? 
sorulardır sana bütün verebildiğim 
ve gelen yanıtları kabullenmeliyim 
yorgunsan uzatamam elimi 
ya da açsan besleyemem 
sanki bu dünyada hiç yokmuşum 
unutmuşum gibi seni... 
sözün acıydı, yolun dolambaçlı... 
yedi uzun yıl geçerek 
yedi yıl dolaştın durdun...
                    
                    
                    neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?