evlilik kurtarmak için çocuk yapmak’tan sonra gelen 2. hata olarak adlandırılabilir.
1. aşamada evliliği kurtaracağına inanılan çocuk yapılmış, 2. aşamada ise çocuk bahane edilerek boşanamaz hale gelinmiştir. bu şartlar altında
1. aldatmak (çünkü eşler artık birbirini istememektedir ama çocuk vardır ayrılamamaktadır)
2. sıklıkla kavga etmek (çünkü artık eşlerin birbirlerine dayanacak güçleri kalmamıştır ve bunun yanı sıra çocuk olduğu için ayrılma korkusu da kalmamıştır ve herkes ağzına geleni döker)
3. eşten nefret etmek ya da nefret bile edemez bir hale gelmek (çünkü herkes kendisini özverili zanneder ve birbirini suçlar)
4. mutsuz bir aile içerisinde yetişmiş mutsuz bir çocuk sahibi olmak (çünkü mutsuzlardır ve gizleyecek güçleri de kalmamıştır ve çocuklar bunu rahatlıkla sezebilecek solungaçlara sahiptir)
gelebilir..
tamamen "dayanabildiğin yere kadar dayanmak" üzerine kurulu bir hal alır evlilik denen kurum (bilemem belki de zaten sadece bundan ibarettir aradan yıllar geçtikten sonra).
şunu düşünmek gerekir;
yıllar içerisinde boşanma oranları çok artmış, kadının ekonomik özgürlüğünü eline alması ile beraber artık kimsenin "dayanma"sına gerek kalmayacak bir durum ortaya çıkmıştır ve genellikle çocuk mocuk dinlemez boşanır çiftler. boşanmış ailelerin sorunlu çocukları diye başlıklar açılmasına sebep olurlar..
yahut hala aynı eski kafa ile birlikte oturur ve mutsuz ailelerin mutsuz çocuklarının yetişmesine neden olurlar.
hangisi daha iyi gerçekten bilmiyorum..
(bkz: iki ucu boklu değnek)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?