bonsai

eldrun
bonsai olarak bilinen cüce ağaçlar ilk olarak 618-907 yılları arasında cin topraklarındaki tang hanedanlığında penjing adıyla yetiştirilmeye başlanmıştır.penjing sanatında cüce ağaçların gölgelerine minik insan ve hayvan heykelcikleri de konurmuş fakat çine giden japon gezginleri penjingleri ülkelerine getirdiklerinde bu sanatın sadece bir öğesi olan ağaçlar üzerinde çalışmaya başlamışlar.zamanla da çinin penjing’i unutulmuş fakat bonsai sanatı çığ gibi büyümeye başlamıştır.bu sanatın bu kadar yayılmasının sebeplerinden belki de en önemlisi zen öğretisi ile alakasıdır. çünkü zen’de sabır en önemli meziyettir ve iyi bir bonsai için yıllarca sabırla uğraşan bonsai yetiştiricileri, zamanla halk arasında saygı gören, üstün sabrın simgesi bilge kişiler olarak anılmaya başlanır.

bonsai yapmak için genelde küçük yapraklı ağaçlar tercih edilir.yüze yakın büyük yapraklı olmayan ağaçtan bonsai yapılabilir.

bonsai yapmanın birkaç yolu vardır;

çok sabır isteyen ilk yol beğenilen ve bonsai’si yapılmak istenen ağaçlardan sonbahar döneminde toplanan tohumların uygun zamanlarda belli yöntemlerle ekilmesidir.bu yol ile elde edilen fidanlar birkaç yıl - istenen gövde kalınlığına ulaşana kadar - serbestçe büyümesine izin verilir. daha sonra yerinden titizlikle sökülür, kökleri ve dalları budanıp tellerle sarılarak değişik formlar verilerek saksıya alınır.budama sayesinde boyu ve kök uzunluğu kontrol altında tutulan ağaç artık bir bonsai’dir.kalın bir gövde ve uygun bir form sayesinde aslında 5-6 yaşında olan ağaç 50-60 yaşında bir ağaç gibi görünür.

daha az sabır isteyen ikinci bir yol, doğal ortamlarında yaşlanmış ağaçların bonsai yapılmaya uygun dallarının ağacın üzerinde köklendirilip kesildikten sonra saksıya alınmasıdır.bu yöntemde daha kısa zamanda orijinal görünümde bonsai’ler yaratmak mümkün olur.

üçüncü yol ise doğada kendi kendine cüce kalmış ağaçları bulmak, kök ve dallarına zarar vermeden sökülerek uygun toprak karışımları ile saksıya alıştırmaktır.cüce ağaçlar kayalık yamaçlarda bulunabilir.kökleri dar bir ortama sıkıştığı ve fazla beslenemediği için cüce kalan bu ağaççıklar japonların en fazla değer verdiği bonsai türüdür.bu yolla 300 yaşında 30 santimlik bir cüce şimşir ağacı bulmak olasıdır.fakat yaşatması en güç olanlarda bu bonsailerdir.alınan ağaççığın söküldüğü doğal ortam ile götürüleceği yerin iklim özelliklerinin birbirinden çok farklı olmaması gerekir.toprak karışımı da ağacın ihtiyaçlarına cevap verebilmelidir.kuru bir ortamdan alınıp her gün sulanan bir ağaççığın kökleri kısa bir sürede çürüme eğilimi gösterecektir.bunun tam tersi de söz konusudur.



dallar ve gövde özel olarak şekillendirilir fakat insan eliyle yapılmış gibi durmamalı, doğal olmalıdır.dallar veya gövde tellerle sarılabilinir şekil vermek için fakat çok ince dallı ağaçlarda oldukça stresli bir işlemdir.dal ve kök budamaları çok sık yapılmamalı, ağacın alışması beklenmelidir.sulamasına ve gübrelemesine de çok dikkat etmek gerekir.örneğin doğada bonsai gibi yetişmiş bir ağacı alıp saksıya koyduğumuzda, önceden bulunduğu yerdeki iklim ve beslenme şekline göre haraket etmezsek ağaç ölür.fazla verilen gübre veya su ağacın çürümesine yol açabilir.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol