kalbinin üstüne çöken bir "yeter"le başlar her şey. önce dur diyemediğini farkedersin. sonra ağrın gittikçe artar. bütün vücuduna yayılır "yeter kanseri". boğazında düğümlenip kalır sonra. nefesini kesmez. kesse zaten, yeter demene de gerek kalmaz. içindeki kanseri bile bile nefes almaya çalışırsın. kah tıkanırsın, kah o minicik delikten giren havayla yaşamaya çalışırsın. ama deliğin küçük olduğunu farkeden herkes için yaşamak çoğu zaman "nefes almaya çalışmaktır".
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?