bir kedinin günlüğü

aslında şöyle bir şeydir;

"sevgili günlük, her istediklerinde kendimi sevdirmiyorum, yan komşunun yavşak köpeği rocky gibi her önüme gelene kuyruk sallamıyor, kendimi aptal durumuna düşürmüyor ve ağzımdaki salyalara hakim olabiliyorum diye bana; hatta hiç de utanmadan türüme nankör diyorlarmış, hah, varsın desinler, zira ben yine de onlara sevimli gözükeceğim diye "gel her kim olursan ol gel beni mıncıkla" demeyeceğim. yine kendi canım istediği zaman gerçekten sevdiğim kişilere kendimi sevdireceğim. başkalarına sevimli gözükmek için kuyruğumu sağa sola sallayıp saçma sapan hareketler yapıp asaletimi ve gururumu ayaklar altına almayacağım. yok efendim sadakatsizmişim, neden de arada bir evden kaçıp bir kaç hafta ortalardan kaybolmam.. ben buna özgürlüğe düşkünlük diyorum ama gel gör ki hastalıklı bir biçimde birbirisiz yaşayamayan insan türüne bunu anlat.. tarih türüme yapılmış haksızlıklarla dolu, çok eskiden de şeytan diye diri diri yakıyorlardı, bizler ölüp de fareler çoğalınca ve veba patlak verince akılları başlarına geldi de, hala yeterince anlayamıyorlar günlük.. varsın anlamasınlar, ben yine de özgürüm, ben yine de asilim, ben yine de gerçeğim..."