türkiye cumhuriyeti

(bkz: türkiye)

ingilizce turkish republic seklinde yazilir.

kısaca türkiye, topraklarının bir kısmı asya, bir kısmı da avrupa kıtasında yer alan, idare şekli demokratik ve laik cumhuriyet olan bağımsız bir ülkedir. osmanlı devleti’nin i. dünya savaşı sebebiyle 20. yüzyıl başında yıkılmasından sonra, 1923 yılında türk kurtuluş savaşı ile, mustafa kemal atatürk önderliğinde kurulmuştur.

imparatorluklar devrinin kapanıp, ulus devletler devrinin başladığı bir ortamda, yirmiden fazla etnik yapının barındığı, gelişememiş, savaş yorgunu bir müslüman-köylü toplumunun, modern bir burjuva toplumuna, tek bir millete dönüştürülüp, kendi kaderlerini belirleme hakkına sahip olmasını amaçlayan radikal reformlar dizisi, devletin kuruluşundan itibaren atatürk inkılapları olarak anılıp benimsenmekte ve halen sürdürülmektedir. bu devrimler sayesinde türkiye, islâm aleminin en modern ve gelişmiş devleti haline gelmiştir.

başkenti ankara, en büyük şehri istanbul’dur. dünyanın en büyük ve önemli metropollerinden olan istanbul’un, kesintisiz 1500 senelik imparatorluk başkenti olma özelliği bulunur.

türkiye cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. birleşmiş milletler, nato, avrupa parlamentosu ve islam konferansı örgütü türkiye’nin üye olduğu uluslararası örgütlerden bazılarıdır. 3 ekim 2005 tarihinden itibaren de avrupa birliği’ne tam üyelik için müzakerelere başlanmıştır

hizmet ettiğim tek olgu.
bazen de bir avuntu göğüs germek için dayatmalara.

resmi dil: türkçe
başkent: ankara
en kalabalık şehir: istanbul
devlet şekli: demokratik laik ve sosyal cumhuriyet
yönetim biçimi: parlamenter demokrasi
kurucu: mustafa kemal atatürk
cumhurbaşkanı: ahmet necdet sezer
başbakan: recep tayyip erdoğan
yüzölçümü: 780.580 km²
dünya yüzeyinin %1,3’ünü kaplar
36. en geniş ülke
nüfus: 74,709,412 (2006)
en kalabalık 16. ülke
nüfus yoğunluğu: 95,7 kişi/km²
ulusal günler:
23 nisan: tbmm’nin açılışı (1920)
19 mayıs: kurtuluş savaşı’nın başlaması (1919)
30 ağustos: kurtuluş savaşı’nın kazanılması (1922)
29 ekim: cumhuriyetin ilanı (1923)
milli gelir:
(gsmh) 361,5 milyar abd doları (2005)
en zengin 19. ülke 661,6 milyar abd doları (2005) satın alma gücü paritesine göre
en zengin 16. ülke kişi başına düşen milli gelir 5,016 abd doları (2005)
en müreffeh 63. ülke 8,400 abd doları (2005) satın alma gücü paritesine göre
para birimi: yeni türk lirası (ytl)1
saat dilimi: - yaz saati eet (utc+2)
eest (utc+3)
ulusal marş: istiklâl marşı
ulusal renkler: kırmızı ve beyaz
internet alan adı: .tr
telefon kodu: +90

gereksiz rejim tartışmaları ile dikkatlerin dağıtıldığı, maç kazanıldığıda susurluğu unutan. koskaca bir ulusu dağda kart kurt diye gezerken adları kürt olmuş diye hiçe sayan, aydınlarını sokak ortasında maşalarına öldürtüren, yaklaşık 6 milyon insanın günde bir doların altında yaşamını sürdürmeye mahkum olduğu, memurunun işni bildiği, başefendilerinin zenginleri sevdiği, herkesin potansiyel hain sayıldığı din ile bir tarafı laiklik ile öbür tarafın oyalandığı bir garip memleket.

edit:
şövenlerinin en ufak yapıcı bir eleştiriye dahi sabır gösteremediği, nufusunun yünde 70’ini samastgiller familyasının oluşturduğu memleket. bu memleket aynı zamanda demokrasi dendimi sarmısak görmüş vampire döner.

dünyada kendinden başka dostu olmadığını iddia eden ama devletler arasında dost düşman değil çıkar konuştuğunu bilmeyen. üniversiteli kadın döven erkek yüzdesi ile dünyayı şaşırtan, çevreye duyarsız bir ülkedir. çevrecilere amerikan ajanı, demokrasi isteyenlere terörist, etnik kimliğini söylemeye çekinmeyenlere hain, katillere kahraman, sevenlere töre cinayetleri ile karşılık veren enteresan insanları barındıran ülkedir. geyiği çok seven, bilgiyi kirleten, bokunu çıkarmadan sevinemeyen bir ülkenin adıdır.

kuruluş zamanlarından bir not;

mustafa kemal, kurulacak devletin şekli ile ilgili toplumun her kesiminden insanlarla görüşmeler yaparken sıra, mollalar, şeyhler ve din büyüğü geçinen kişilere gelir. mustafa kemal bunlara haber göndertip, gelecek hafta kendileriyle bu konuyu görüşeceğini ancak konuşmalarının bir temeli olarak katılacak olan herkesin bakara suresini 288. ayetine kadar okumalarını rica eder.
toplantı günü gelip çattığında, mustafa kemal kürsüye çıkar ve sorar:
-arkadaşlar, buraya gelmeden önce hepinizden bakara suresini 288’e kadar okumanızı rica etmiştim. kimler okudu bakara’yı 288’e kadar?
salondaki bütün eller istisnasız olarak bu ricayı yerine getirdiklerini belirtmek için havaya kalkar.
bunu üzerine mustafa kemal sözlerine devam eder:
-beyler işte, kuracağımız devletin neden din temeline dayanamayacağının açıklaması: bakara yalnızca 286 ayettir.

ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür ve dili türkçedir.

anayasada yazan her şey doğru değildir. zamanında doğruluğu vardır belki fakat zaman değişiyor, onların da değişmesi gerekir. türkiye cumhuriyeti aynı zamanda -anayasayla sabittir- bir sosyâl devlettir ve vatandaşlarının ihtiyaçlarına cevap vermelidir.

kürtçe birçoğu için ihtiyaçtır. bir kısım insan o dili kullanmak ister (resmiyette dahî) bunu kullandırmak lâzım gelir diye düşünüyorum.

yürürlükteki 1982 tarihli anayasa’nın 66. maddesine göre, türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes türktür tanımı yapılmıştır.
bilgiçin notu:
fazla tartışmaya gerek yok, anayasanın tümünü beğenmesemde sevdiğim bazı maddeler mevcuttur evet.

http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/364.html

yinelemeli;

türkiye cumhuriyeti’nin resmi dili "türkçe"dir.

bir ulkede birden fazla "resmi" dil olursa kaos kacinilmazdir.

bir tane resmi dilin olur, resmi dairelerde ve resmi yazi$malarda o dili konu$ursun, sonra dileyen diledigi dili diledigi yerde konu$ur, buna da kimse bir $ey demez ancak resmi olarak konu$ulmasi gereken dil tektir.

ben kurtce bilmiyorum ama adliyeden bana kurtce bir yazi ile hakkimda idam cezasi ciktigina dair bir yazi geliyor ve 1 hafta temyiz suresi tanindigi belirtiliyor(fantaziye bak lan, ben davada yokum ama adresimde varim ve giyabimda idam cezasi cikmasina ragmen bunu bana postaci bildiriyor, polis gelip beni almiyor, neyse). ben yaziyi anlamadigim icin atiyorum bir ko$eye sonra idam ediliyorum, cekecek misiniz benim vebalimi?

okudum da cok gerizekalica bir ornek olmu$, zira tutum gerizekalica, uygulanan gerizekalica. ulkede herkesin bilmek zorunda oldugu dil turkce’dir ve bunun kabullenmesi gerekir. kimse kurtce bilmek zorunda degildir ama bunun halen daha anla$ilamadigi kürtçe bilmediği için insan öldürmek ba$liginda da gorulecegi uzere apacik ortadadir.

turkce guzel bir dildir, kullanalim kullandirtalim.

kısacası;

böldürteni siksinler. .

nereye doğru gidiyorsun güzel ülkem türkiye