asus

marka bilgisayar alayim da ba$im agrimasin pe$inde ko$turursunuz, binlerce lira verip muhte$em ozellikli bir cihaz satin alirsiniz, 20 gun icerisinde o muhte$em cihaz peri$an bir hale du$er.

makinenin acilmasi 8 dakika.

herhangi bir browserin acilmasi 3,5 dakika.

herhangi bir programin acilmasi paha bicilemez.

sonra aldiginiz yere goturursunuz hemen format atmaya meylederler. lan dalyarak, ben bilmiyor muyum format atmasini! atilmsi gerekse ben atardim zaten. format atarak boku yiyen i$lemciyi mi duzelteceksin yoksa bad sector veren hd’yi mi?

donersin tiris tiris evine, ararsin asus müşteri hizmetleri’ni, telefona cikan cevval abla iki saat size ecel terleri dokturur. kadina "desktop" dersin defalarca, kadin notebook’un modelini ogrenmeye cali$ir sizden saatlerce. nihayet elindekinin notebook olmadigina, esasen herkesin bildigi bir masaustu bilgisayari olduguna ikna edersin, bu sefer ilk sorusu $u olur;

"format attiniz mi?"

lan atmadim, atmicam olm lan uzerime gelmesenize, atmiyorum format falan!

ve bugun zaten bildigim aci bir gercek yeniden yuzume patladi.

turkiye’de ki bili$im sektorunde cali$an sozde uzman ki$ilerin uzmanlik alanlari format atmaktan yahut format atmayi onermekten ibaret. hd’de bad sector var diyorum, onu siz bilemezsiniz beyefendi diyor. dogru bildiysem bi kere verecek misin diyecektim ama bu kadar salak bir kadinla yatmam bile.