uma thurman

firambogaz
amerikalı olmasına rağmen tibet’te budist bir rahip olan robert a.f. thurman’ın ve piskiyatrist nena thurman’ın dört çocuğundan biri olarak 29 nisan 1970’te doğdu, çocukluğu hindistan’da geçti.
babası keşişlik hayatını bırakıp columbia üniversitesi’de öğretim görevlisi olmak üzere- amerika’ya dönüş kararı aldığında uma ilkokul çağındaydı. üç erkek kardeşi dechen, ganden ve mipam’ın isimlerinden de anlaşılabileceği gibi, babasının inançları doğrultusunda, sıradışı bir yetişme çağı geçirdi. yaşam tarzlarının farklılığı, uma’nın okuldaki diğer çocuklara uyum sağlamasını oldukça zorlaştırdı. kardeşleriyle birlikte zorluk çektikleri başlıca konu hep isimleri oldu, çocukluğu boyunca ismini kelly, linda gibi herkesinki gibi normal bir isimle değiştirmek istedi. ergenlik çağında herkes gibi o da asileşmeye ve tuhaf davranmaya başladı ama tuhaflığın ailesi için önemsenecek bir şey olmadığını anlayınca, onları rahatsız edeceğini düşündüğü, amigoluk gibi tüm amerikanvari aktivitelere katılmaya başladı.

amigoluğun kendisine göre olmadığını anlayıp okuldaki tiyatro çalışmalarına katıldığında 15 yaşındaydı. "the crucible" adlı prodüksiyonda yeteneğini gösterdi. o sıralarda okulla arası iyi değildi, oyunculukta şansını denemek istedi ve okulu bıraktı, new york’a gitti. annesi nena, "uma doğduğu günden beri ne istediğini bilen ve onda ısrar eden bir yapıya sahipti. onu bu kararından vazgeçiremezdim çünkü bir zamanlar ben de farklı bir amaçla aynı şeyi yapmıştım" diyor.

manhattan’ın cehennem mutfağına girdiğinde, geçinebilmek için bulaşıkçılıktan modelliğe kadar bir çok iş yaptı, tıpkı annesinin o yaşlarda isveç’ten amerika’ya geldiği zaman yaptığı gibi... uma, modelliğin insanların bir sürü gereksiz şeyi satın almalarını sağlamaktan başka bir amacı olmayan, saçma ve sıkıcı bir iş olduğunu düşünüyordu. 1987 yılında şans eseri "kiss daddy goodnight" adlı filmde rol alarak modelliğe veda ettiğinde bu işi uzun süre yapmak zorunda kalmadığı için kendini şanslı hissediyordu... önünde uzun bir yol olduğunu biliyordu, bir gün iyi bir oyuncu olacağından emindi, o zamana kadar yapması gereken, önemli önemsiz ayırt etmeden oynayabildiği kadar filmde oynamaktı.

ilk deneyiminden bir sene sonra bir gençlik komedisi olan "johnny be good"ta rol aldı, ardından terry gilliam’ın önemli filmi "the adventures of baron munchausen"de tanrıça venüs’ü canlandırdı. bu süreçte erotik yanı ağırlıklı rollerde oynamasıyla ünlenmeye başladı. stephen frears’ın yönetmenliğini yaptığı, john malkovich, michelle pfeiffer gibi ünlü isimlerin de yer aldığı "dangerous liaisons" adlı filmde cécile de volanges’ı canlandırırken sergilediği oyunculuk eleştirmenler tarafından övülürken, halk daha çok onun güzelliğinden bahsediyordu. genç aktrisin bu yöndeki ünü rolling stone dergisinde seksi güzel olarak kapak konusu yapılmasıyla pekişti, medyada giderek bir seks sembolü haline getirilmesi kendisini rahatsız ediyordu; bütün bunlardan uzaklaşmak için ingiltere’ye gitti fakat beyazperdeden çok fazla uzak duramadı. 1990’da yönetmenliğini john boorman’ın yaptığı "where the heart is" filminde rol aldı fakat film gişede de eleştirmenler arasında da çok güçlü bir etki yapmadı. bir sonraki filmi "henry and june"da başrol oynaması filmin çok başarılı olamaması nedeniyle uma’yı tatmin etmedi, yine de eleştirmenler onun yeteneğinin olgunlaşmaya başladığının farkındaydı. 1991’de john irvin’in yönetmenliğini yaptığı robin hood filminde maid marian’ı canlandırdı fakat gösterimindeki zamanlama hatası nedeniyle film başarısız oldu ve akabinde aynı filmin kevin costner’ın oynadığı versiyonu çıkıp bir anda efsane olunca bu filmin bir önemi kalmadı.

1990 eylül’de ünlü ingiliz aktör gary oldman’la evlendi fakat bu çok uzun ömürlü bir ilişki olmadı, ertesi yıl ayrıldılar. hızlı bir evlilik ve boşanma haberleri sırasında ünlü aktörün alkol problemi olduğu söylentileri çıkmıştı. uma onun için "benim ilk aşkımdı, daha önce böyle bir şey yaşamamıştım, çok çılgınca bir şeydi ve çok çabuk bitti" diyor.

1992’de "final analysis"te richard gere ve kim bassinger ile, "jennifer 8"de andy garcia ve john malkovich’le birlikte roldı; her iki film de çok önemli bir gişe başarısı elde edemediyse de oynadığı rollerle hollywood’ta kalıcı bir isim olduğunu garantiliyordu.

kendini geliştirmekten hiç vazgeçmeyen uma, 1993’te "mad dog and glory" filminde büyük star robert de niro ile oynama şansı elde etti. film eleştirmenlerce gayet başarılı bulunmuş olsa da gişelerde yine hayal kırıklığına uğramıştı. iyi bir oyuncu olmasına rağmen oynadığı filmlerin gişelerdeki başarısızlığı hayalkırıklığı yaratıyordu. bunun da etkisiyle oldukça bunalımlı geçen bu dönemle ilgili olarak "oyunculuğa çok genç yaşta başladım, hep bağımsız olmaya çalıştım ve her şeyi kendim yapmaya uğraştım, tecrübesiz bir şekilde kendi yolumu çizdim; çok yıprandım ve yoruldum, her şey çok zordu" diyor.

1994’te gus van sant’ın "even cow girls get the blues" filminde rol aldı. fazlasıyla sıradışı bir filmdi ve şaşkınlıkla karşılandı; hemen ardından yönetmen quentin tarantino ile tanıştı ve "pulp fiction"da rol aldı. film büyük bir başarı elde etmiş ve kendi kariyeri için de önemli bir referans olmuştu ama bunun ardından "a month by the lake" ve "the truth about cats and dogs" gibi gayet sıradan ve özelliksiz iki filmde rol aldı
1997’de "batman and robin"de oynayarak ikinci kez çok büyük bir gişe başarısı elde etmiş bir filmde yer almış oluyordu. aynı yıl oldukça başarılı bulunmuş bir bilim-kurgu olan "gattaca"da kısa bir süre sonra evleneceği ethan hawke ile birlikte rol aldı. 1998’de fantine karakterini canlandırdığı "les miserables"daki rolüyle kariyerinin en iyi eleştirilerini aldı. her zaman olduğu gibi bütün bu olumlu eleştirilere rağmen film gişe başarısı elde edemedi fakat esas hayal kırıklığı çok büyük bütçelerle hazırlanan ve gerçek bir başarısızlıkla sonuçlanan "the avengers" filmiyle geldi.

bu sırada uma bu başarısızlıklarla çok fazla ilgilenmiyordu, 1996’dan beri birlikte olduğu ethan hawke ile evlendi ve bir sene sonra bir kızı oldu. doğumun ardından 1999’da "the misanthrope" filmiyle kariyerine kaldığı yerden devam etti, aynı yıl bir woody allen filmi olan "sweet and lowdown"da rol aldı. 2000’de "vatel" ve "the golden bowl", 2001’de "chelsea walls" ve "tape", 2002’de "hysterical blindness" filmlerinde rol aldı. bu sırada ikinci çocuğunu dünyaya getirdi ve quentin tarantino’yla "kill bill"in çalışmalarına başladı.

www.egos.com.tr
muque
doğum: 29 nisan 1970 boston, amerika.

gerçek adı : uma karuna thurman

aile : kızkardeşi dechen thurman oyunculuk yapıyor. babası robert thurman tibet’te budist rahipliğine kabul edilen ilk batılıydı. annesi isvaç asıllı olan thurman, 1998’de ethan hawke ile evlendi. maya ray adlı bir kızları var.

ilişkiler : 1990-92 arasında gary oldman ile evli kaldı. 1998’den beri aktör ethan hawke ile evli ve bir çocukları var. daha önce bir süre robert de niro ile birlikteliği oldu.

eğitim: uma thurman 15 yaşında okulu bıraktı ve oyuncu olmak için new york’a geldi. burada bir süre bulaşıkçılık ve modellik yaptı. aynı şekilde annesi de isveç’tem amerika’ya geldiğinde bu işleri yapmıştı.

ilk filmi: 1987’de "kiss daddy good night"da erkekleri baştan çıkarıp soyan bir kızı oynadı.

ünlü sahne: "pulp fiction" filminde john travolta ile yaptığı dans sahnesi, thurman’ın en ünlü sahnesi oldu.

eldrun
oldukça şekilsiz ayaklara sahip biri.tarantino yüzünden, kill billde dakikalarca uma’nın iğrenç ayaklarını seyrediyoruz.
lahrivus
doğum: 29 nisan 1970 boston, amerika.

gerçek adı : uma karuna thurman

aile : kızkardeşi dechen thurman oyunculuk yapıyor. babası robert thurman tibet’te budist rahipliğine kabul edilen ilk batılıydı. annesi isvaç asıllı olan thurman, 1998’de ethan hawke ile evlendi. maya ray adlı bir kızları var.

ilişkiler : 1990-92 arasında gary oldman ile evli kaldı. 1998’den beri aktör ethan hawke ile evli ve bir çocukları var. daha önce bir süre robert de niro ile birlikteliği oldu.

eğitim: uma thurman 15 yaşında okulu bıraktı ve oyuncu olmak için new york’a geldi. burada bir süre bulaşıkçılık ve modellik yaptı. aynı şekilde annesi de isveç’tem amerika’ya geldiğinde bu işleri yapmıştı.

ilk filmi: 1987’de "kiss daddy good night"da erkekleri baştan çıkarıp soyan bir kızı oynadı.

ünlü sahne: "pulp fiction" filminde john travolta ile yaptığı dans sahnesi, thurman’ın en ünlü sahnesi oldu.

biliyor musunuz?: uma, hindu dinindeki tanrıçalardan birinin ismi. asya dinleri alanında profesör olan babası tarafından verildi. kutsamaların bağışlayıcısı şeklinde bir anlama geliyor.

söz: "uzun boylu, sarışın, mavi gözlü bazı kısımları zayıf bazı kısımları şişman, sıradan biri. " kendisini tarif ediyor.

"evde olmayı, kızımla ve bahçeyle zaman geçirmeyi çok seviyorum. umutsuzluk genç oyuncuların parfümüdür. bundan kurtulmak çok rahatlatıcı. eğer bunu koklamaya devam ederseniz bu sizi çıldırtabilir. bu meslekte birço insan kendini kaybederek sonunda ölüme kadar gidebiliyor. benim planım bu değil.
sinemafanatik.com’dan alintidir
nickten yana sansim yok
bu kriz geçiriyor ayaklarını çok iyi beceriyor. 40 yaşına geldi. biraz çökse de hâlâ güzel. olm bu palp fikşın’daki hâli olsa gelse bana dese "naber?"; iyidir senden naber derim. o derece hastayım lan kadına. olm 1.83 boyundaymış. ben 1 cm uzunum ondan. tamamlıyoruz birbirimizi. nolur lan. allaana bak.
hayalbaz
ilk önceleri bana gayet güzel, sıcak, normal bir hanım evladı gibi gelirken daha sonraları aslında soğuk ve mesafeli olduğunu farkettiğim bayan. tarantino’nun gözde oyuncusudur. kill bill’i çekmek için uma thurman’ın hamileliğinin bitmesini bekleyecek kadar thurmanseverdir tarantino.
boyu posu iyi uzamış göründüğü halde ne hikmetse kemik yapısı bu uzunlukları taşıyacak kadar sıkı gelişmemiş gibi görünüyor.
kendisine bir james bond filminde oynayıp oynamayacağı sorulduğunda "bond’u pataklarsam olur" diye cevap vermişliği var. biraz itici mi ne ?

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol