dinlendiğinde ancak bir serüvencinin yaratabileceğini düşüneceğiniz parça tuncay akdoğan yaratıcılığını ortaya sermektedir.  
bir varmış bir yokmuş.
varlığı önemliymiş de yokluğu çabuk unutulurmuş 
bilgeler zamanından yürüyüşler taşımış 
yüreği yürekmiş ama 
korkusuzca atılmış ateşlerin göğsüne 
kocaman yüreğinde insanın aşkını asırlarca taşımış 
bir volkan gibi susmuş patlamış susmuş patlamış 
sütü kesilmiş yağmur içmiş ihanetleri bala çevirmiş 
sevgisi tohummuş aşkı rüzgar 
savurmuş inancını doğurgan toprağa 
serüvenci! ateş topluyor
serüvenci! ateş topluyor
yürürdün geceleri yüreğindeki ışıkla 
aşardın karanlığı elele yıldızlarla 
bir tutkudan bir tutkuya ısıtırdın gökyüzünü 
rüzgarlara yoldaş olup ölümsüz aşklar arardın 
şimdi durgun bir göl sanki o çılgın güzel düşün 
ateş olmuş yüreğinde sana yol gösteriyor 
haydi serüvenci durdur kirlenen zamanı 
çıkarıp tozlu göllerden aşkını sun çürüyen zamana 
haydi serüvenci topla yağmur bulutlarını 
çıkar yüreğini kınından düşlerini savur toprağa 
ışıksız kalan hayatın güneşi ol yeniden sevginle 
ölümsüz aşklar ardında yeniden düşelim yollara
(bkz: serüvenciler)
                    serüvenci
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

