malazgirt savaşı

goetica
26 ağustos 1071 tarihinde alp arslan tarafından yönetilen selçuklular ile bizans imparatorluğu arasında gerçekleşmiş bizans imparatorluğunun yenilgisi ve imparator 4. romen diyojenin esir düşmesiyle sona ermiştir.
ankakusu
-«kumandanlarım, askerlerim! biz ne kadar az olursak olalım, onlar ne kadar çok olursa olsunlar, daha fazla bekleyemeyiz. bütün müslümanların minberlerde bizim için dua ettiği şu saatlerde kendimi düşman üzerine atmak istiyorum. ya muzaffer olur gayeme ulaşırım, ya şehit olur cennete girerim.»
büyük bir inançla söylenen bu heyecanlı sözlere askerler hep bir ağızdan;
«ey yüce sultan! her zaman senin emrinde ve seninle olacağız, nereye gidersen oraya gideceğiz.» diye haykırdılar.
sultanın üzerinde beyaz bir elbise vardı. düşmana hücüm etmeden önce son söz olarak askerlerine şunları söyledi:
-«işte şehitlik kefenim, savaş meydanında ölürsem beni bu elbise ile gömersiniz.»

http://www.istanbulmuftulugu.gov.tr/dinbilgisi/ucuncub2.html
ankakusu
bu savaşta bizans imparatoru romen diojen de esir alınmıştı. imparator, savaşın galibi büyük türk hakanı alparslan’ın huzuruna çıkarıldı. alparslan imparatora çok iyi davrandı.
sultan alparslan, imparator diojene:
-"zaferi sen kazansaydın bana ne yapardın?" diye sordu. diojen:
- bir fırın hazırlatıp sana çok kötü davranacaktım" diye cevap verdi. (143) esir imparator, bu sözleri ile eline fırsat geçseydi ne kadar acımasız hareket edeceğini söylemekten çekinmemişti.
buna karşı bu büyük zaferin muzaffer komutanı sultan alparslan, diojeni affetti ve yanına muhafızlar vererek onu memleketine gönderdi. alparslan bu davranışı ile insanlığa çok önemli bir ahlâk dersi vermiş, türk milletinin sahip olduğu üstün özellikleri göstermiştir.

http://www.istanbulmuftulugu.gov.tr/dinbilgisi/ucuncub2.html
esau edom
senelerdir aklımdan çıkmayan, aptal bir şarkıyla ezberlediğim, muhteşem bir savaş.
1071 yılında,
malazgirt meydanında,
alparslan orduları,
bizansı yenmişlerdi.
greyfurt
dünya savaş konseptini değiştiren meydan muharebesidir. bu savaş neticesinde hafif süvari birlikleri yüzyıllar boyunca orduların ana muharebe gücünü oluşturmuştur.

ara not: faşistlik gibi olmasın ama özellikle belirtmek isterimki bazı beyinsizler son zamanlarda kürtlerinde bu savaşta olduğunu, hatta selçuklulara büyük destek vermişler (hatta zafer kazandırmışlar) gibi göstermeye çalışmaktalar.
bizanslı, selçuklu ve geri kalan bütün ciddi tarihçilerin kabul ettiği üzere malazgirtte savaşan türk ordusunun ezici çoğunluğu türktür. az bir kısmı araptır. içlerinde belki çok az miktarda kürt vardır.

kendisini ispatlama ihtirasıyla diyojen ikmal noktalarından fazlaca uzaklaşmış ve selçukluların istediği yerde savaşı kabul etmiştir. selçuklular ise kendilerinden kat kat kalabalık ve donanımlı bu orduyla savaşmamak için son ana kadar çabalamışlar ancak diyojenin asıl amacının irana yürümek ve selçukluyu bitirmek olduğunu sezen alparslan ve kurmayları barış girişimleride karşılıksız kalınca savaşmak zorunda kalmışlardır. (bunlar tabiki politik girişimlerdi. selçuklu savaşmak istiyordu ama üstün olduğu kuvvetlerle ve üstün olduğu zamanlarda - islamı yaymak için)

bizansın ana muharebe grubunu ağır piyadeler (o dönemin modern ordularında alışıla geldiği üzere) oluşturmaktaydı. selçukluların elinde ise neredeyse tümü hafif süvari olan, hafif zırhlı ve oklu birlikler mevcuttu.

savaş kısaca bizans ordusunun, selçuklu atlı okçularına hücum etmesi ve ok yağdırarak geri çekilen selçuklu ordusunun dijojen ve bizans ordusunun ana ağırlığını çembere alınıp tarumar edilmesiyle sonuçlanmıştır. (geri çekilme, pusu, kanatlardan hızlıca çevirme gibi bozkır taktikleri koordineli ve etkin şekilde uygulanmıştır.)

bizans sanılanın aksine yıkım diye nitelendirilebilecek bir asker kaybı yaşamamış (büyük bir imha idi ama bizansın son nefesi değildi) ama büyük prestij ve öz güven kaybına uğramıştır.

selçuklu ise tam tersi olarak büyük bir itibar kazanmış, islam alemindeki prestijini arttırmanın yanı sıra avrupa devletlerince artık sadece barbar topluluğu olarak geçiştirilemeyecek ve ciddiye alınması gereken bir devlet statüsüne erişmiştir.

dünya savaş konsepti ise "daya zırhı piyadeye ilerlesin"le olmayacağını görmüş, bazı ordular türklerin bozkır savaş taktiklerini uygulamaya koyarken, bazı devletlerde karşı taktik arayışına girmişlerdir. (bu uzun bir süreçtir. çoğu devlet savaşarak, bedelini ödeyerek öğrenmiştir)

neticede türk, islam, dünya tarihi açısından büyük önem taşıyan savaştır.

not: benim sülalemdede kürtler var (bende çeyrek kürtüm yani). kürt kardeşlerimi gözlerinden öperim ama son dönemde özellikle bazı bölücü çevrelerin ağzına sakız oldu bu savaş. o yüzden açıklama gereği duydum. kimseler alınmasın, tarih bu.

eklenmezse uyutmayacak edit: başlık savaş olarak açılmış ama meydan muharebesi özelliği taşıyan savaştır aynı zamanda.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol