truva filmindeki hector karakterini canlandiran oldukca yakisikli buldugum erkek kisi. 1968 avustralya dogumludur 1.91 metre boyundadir. asil adi eric banadinovichtir, hirvat bir babasi ve alman bir annesi vardir.
eric bana
aslen stand up yaptığını duymuştum bir yerde, doğruluk payını bilmiyorum.
(bkz: kasap) adinda bir filmi vardir izlemeye deger diyorum,gercek bir hikayeden alinmistir,kapagina bakinca absürt gelen ama sonradan begenilen filmler zincirinin bir halkasidir bu yapim.
bana göre şu an dünyanın en iyi oyuncusudur kendisi
(bkz: munich)
hulk adlı filmde canavara dönüşen avustralyalı aktör.
hırvat - alman çiftin çocukları olan erica bana, 9 ağustos 1968te eric banadinovich ismi ile melbourne, avusturalyada doğdu. çocukluk ve gençlik yılları boyunca yaptığı şakalarla etrafındakileri eğlendiren eric, bu konuda bir kariyer sahibi olacağını o yıllarda tahmin bile edemezdi. mezuniyeti sonrası, sidneyde oyunculuk dersleri almaya başladı. kısa bir süre sonra tiyatro eğitmenlerinden birinin verdiği tavsiye ile sidneydeki "national institute of dramatic art" seçmelerine katıldı ve kazandı.
hep makine mühendisi olmak istemiştim, yada onunla ilgili bir şeyler yapmak. henüz 14 yaşımdayken okulu bırakıp arabamla uraşma hayalleri kuruyordum. o zamanlar babam, "evlat, bu hayallerinden vazgeçmelisin, eğitimini tamamlamalısın. okulunu bitirdiğinde ise hobini asla mesleğin haline getirmemelisin." demişti.
melbournede castle hotelde barmen olarak çalıştığı 1991 senesinde, komedi oyunlarında yer almaya başladı. kısa zamanda "full frontal" gibi bir çok tv şovunda yer aldı ve oldukça büyük izleyici kitlesi tarafından beğenildi. bananın espri anlayışına olan ilgi cevapsız kalmadı ve 1997de kendi şovunu hazırladı önünü açtı: "the eric bana show live".
2 yıl içerisinde, bana artık televizyon dünyasının alışageldik yüzlerinden biri haline gelmişti. her ne kadar komedi alanında keskin zekâ ve yeteneklere sahip olsada, bu yetenek ve zekâ onun, kendisini başka alanlarda göstermesine engel değildi. 1997 senesinde ilk sinema filmi rolünü aldığı film "the castle" (kale) idi. aynı sene avusturyanın beğenilen dizilerinden olan "something in the air"de de rol aldı.
aktörlük kariyerim öncesi 10 yıl stand-up şov yaptım. "mad max", işte o film. aklıma öylesine takıldı ki, aktör olmayı o an istemiştim.
hep makine mühendisi olmak istemiştim, yada onunla ilgili bir şeyler yapmak. henüz 14 yaşımdayken okulu bırakıp arabamla uraşma hayalleri kuruyordum. o zamanlar babam, "evlat, bu hayallerinden vazgeçmelisin, eğitimini tamamlamalısın. okulunu bitirdiğinde ise hobini asla mesleğin haline getirmemelisin." demişti.
melbournede castle hotelde barmen olarak çalıştığı 1991 senesinde, komedi oyunlarında yer almaya başladı. kısa zamanda "full frontal" gibi bir çok tv şovunda yer aldı ve oldukça büyük izleyici kitlesi tarafından beğenildi. bananın espri anlayışına olan ilgi cevapsız kalmadı ve 1997de kendi şovunu hazırladı önünü açtı: "the eric bana show live".
2 yıl içerisinde, bana artık televizyon dünyasının alışageldik yüzlerinden biri haline gelmişti. her ne kadar komedi alanında keskin zekâ ve yeteneklere sahip olsada, bu yetenek ve zekâ onun, kendisini başka alanlarda göstermesine engel değildi. 1997 senesinde ilk sinema filmi rolünü aldığı film "the castle" (kale) idi. aynı sene avusturyanın beğenilen dizilerinden olan "something in the air"de de rol aldı.
aktörlük kariyerim öncesi 10 yıl stand-up şov yaptım. "mad max", işte o film. aklıma öylesine takıldı ki, aktör olmayı o an istemiştim.
robot süpürge
bebek maması
aptamil bebek maması
en ucuz klima fiyatları
klima fiyatları
dubai vize
sözlük scripti sütyenli atlet
şişli escort bursa escort görükle escort türkçe seks hikayeleri izmir escort hatay escort izmir escort ankara escort
çankaya escort maltepe escort buca escort denizli escort denizli escort çiğli escort şirinevler escort çekmeköy escort
Anadolu Yakası Escort istanbul escort
şişli escort
esenyurt escort
beylikdüzü escort
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?