bence artık sen de herkes gibisin

respinardi
nazım hikmetin cem karaca tarafından seslendirilmiş çok güzel şiiri sevgiliye söylenebilir gibi gözüksede en yakın arkadaşın yaptıgı bir kelekten sonrada (bkz: ben bugun bunu gördüm) "cuk" oturur sözleri şöyledir

gönlümle baş başa düşündüm demin;
artık bir sihirsiz nefes gibisin.
şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
akisleri sönen bir ses gibisin.

mâziye karışıp sevda yeminim,
bir anda unuttum seni, eminim
kalbimde kalbine yok bile kinim
bence artık sen de herkes gibisin
felekcambazi
gözümüzde devasa bir biçimde büyütürüz yari. belli bir zaman sonra birbirimizi daha yakından tanıdıkça ona yüklediğimiz insanüstü özellikleri artık taşımadığını görürüz. sonra da o hayalkırıklığın vermiş olduğu hışımla kırarız onun kalbini yukarıdaki yargıyla.
qoqaz
"bence de artık herkes sen gibi" diye yanıtlanılması durumunda kan kaybını asgariye indirmenin mümkün olduğu cümle.
anavarza1940
dün gece 2,5 yıllık ilişkisini sonlandırmış olan bir arkadaşıma moral verebilmek için evine gittiğimde defalarca dinlemiş olduğumuz ;
sahip olduğu etkileyicilikten midir yoksa defalarca dinlemiş olduğumuzdan mıdır bilinmez, dünden beri beynimin içinde 4937 kez çalmış ve şu anda 4938. tekrarını yapmakta olan parça...
lepiska
bir insana en fazla koyacak cümlelerden birisidir. söyleyen için kolaydır, ama duyanın kanı donar kendini değersiz hisseder.
aysemayse
söylenince değil de, hissedilince çok koyandır aslında.

mesela ben bir kere demiştim, artık ergen miydim neydim, adam gülmüştü " diyyooossuuunnn " demişti, sonra aradan zaman geçti, böyle ima etti, " sanırım ben de artık herkes gibiyim, senin için anladım bugün" filan dedi, yok canım dedim, senin yerin ayrı aman, olur mu öyle şey, adam gözümün içine baktı, buruk bir gülümsemeyle "diyooossuunnnn" dedi gene, lan dedim herkes dediğin adam duygularını en azından 3-5 kelimeden fazlasıyla anlatıyor, herkes bile değilmişsin. gene anladı, "bak dedi o alaycı bakışlar gene" o an anladım hiçbir zaman herkes gibi olamıycaz adam kafamdan geçenleri anlıyor şak diye.

neyse aradan zaman geçti, bir gün bir yerde karşılaştık, aaaa bir de ne göreyim artık herkes birbiri için herkes olmamış mı? " iki hoş beş bilmem ne ama kafamdan diyorum, yani o kadar anı var, nasıl benim için artık herkes gibi olan adam için herkes gibi olabilirim, sonuçta bakkal izzet değilim. bir delirmişim, adam orda eller havaya yapıyor, laylaylom ben tırnaklarımı yiyorum, lanet olasıca nasıl olur ya nasıl diye. sonra düşündüm, dedim sonuçta bakkal izzet de herkes değil benim için, herkesin yeri ayrı, ama bir sokaktan geçen adam olduğumu düşünmek daha da koyuyor adam hala eller havaya. olamaz olamaz, kessinlikle olamaz derken baktım, adam meğersem eller havaya modunda ortamdan sıvışmaya çalışıyomuş, stres olmuş. ohh bir rahatlamışım. aman stres ol, git de herkesten de bir farkımız olsun allah aşkına dedim, bunu anladım ya, nasıl döktürüyorum, halayın başında kendimden geçmişim mendil sallarken.

sonuç olarak işte olmuyor kolay kolay öyle herkes gibi, bakkal izzet bile şimdi herhangi bir müşterisi gibi davransa bozulurum, yani bak adam iki sallamadı nasıl cinlerim tepeme çıktı. zor arkadaş dedim, öyle yokluğunda düşünmüyorsun, facebook hesabını daha az kontrol ediyosun, hatta zamanla hiç bakmıyorsun ama, gene de bir yerlerde bir farkı oluyor.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol