hiç haz etmediğim insanlardır. sözlük içindekilerden bahsetmiyorum. onlardan da haz etmiyorum ama şimdilik konumuz onlar değil; dışarıdaki anketörler.
istanbul da en sık görüldükleri yer istiklal caddesi dir. taksim den tünel e kadar 50 şer-60 şar metre aralıklarla konuşlandırılıyorlar firma sahipleri tarafından. her birinin etrafında gözle görülemeyen ve yarı çapı 120 cm olan bir daire var. pi yi 3 alırsak; dairenin alanı=pi*r^2 den : 3* 1.2^2 = 4.32 metrekare eder. 4.32 metrekarelik bu alana girdiğinizde hemen fark ediyorlar sizi ve yanınıza gelip soru bombardımanına başlıyorlar.
bunun profesyonel bir iş olmadığının, üniversite öğrencilerinin harçlıklarını çıkarmak için yaptıkları bir iş olduğunun farkındayım. ben de yaptım zamanında; ama yine de çok sinir bozucu. ben kafamda yüzlerce tilkiyle hızlı hızlı bir yere doğru yürürken önüme anketörlerin atlamasını istemiyorum. ve aniden birileri bana bir şey sorduğunda paniklediğim için çok saçma sapan cevaplar vermek zorunda kalıyorum kendilerine. daha doğrusu; kalıyordum. sonra birkaç farklı yaklaşım şekline karşı farklı cevaplar hazırladım. ezberledim onları. tamamı baştan savma garantilidir;
- merhaba, bir şey sorabilir miyim?
+ soramazsın.
- pardon beefendi, birkaç dakikanız var mı acaba?
+ olsa da sana vermem.
- iyi günler, bıdı bıdı hakkında bilgi veriyoruz. dinlemek ister misiniz?
+ duyamıyorum ben.
- bıdı bıdı hakkında küçük bir anketimiz var, katılmak ister misiniz?
+ io non vi capisco.
evet, yukarıdaki cevapları verdiğinizde muhabbet hiç uzamadan sonlanıyor. siz de sadece birkaç saniye içerisinde onlardan kurtulmuş oluyorsunuz. sizden nefret ediyorlar ama alışıyorsunuz buna da zamanla.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?