bildiğim kadarıyla (hatırladığım demeliyim belki de ama babanneler gibi olucak diye korkuyorum) bu sözlük sınırları içerisinde -ki oldukça geniştir sınırları- mevcut olmayan bir kişiden duyulabilecek (bu durumda uçan pembe filler kümesinin elemanı oluyor kendisi) bir cümle. nitekim "dokunulmazlık" yok, anket çok, herkes anket açıyor, birileri de gidip altına "anket bu ben tanıdım bunu 150 metreden şimdi de yeri geldi ayarımı veriyorum" diyor. açan memnun, altına kapak kapatan memnun, hemen her sözlükte bu işler böyle yürüyor.
neden mi? aganta burina burinata başlığında yer aldığı üzere, insanlar bilgi aramak, bulmak ya da ellerinde mevcut olan bilgileri sözlük kavramına uygun bir mantık ile girmek yerine, soyut şeyler, tartışılabilir konular, bilgi değil de daha çok fikir gerektiren mevzular üzerinde kendilerini fazla da yormadan bol bol yazabiliyor. bir yazarımızın dediği gibi "yazılarda nicelik değil nitelik önemli" ama bu gibi sözlükler için hem nitelik hem niceliği birarada yakalayabilen yazarlar daha gerekli.
bu durumda ne yapmak lazım? ben bir dönem elime gerçekten ekonomi sözlüğünü almıştım mesela, orhan hançerlioğlu sağolsun, bu sözlükte bulunabilsin istediklerimi yazmıştım. aynı zamanda internetten merak edilip araştırılmış (ki eminim bunu yapanlar var aramızda) şeylerden de gerekli görülenleri (bu durumda gereksiz bilgi yoktur fikri de devreye girer) yazmak da mümkün.
ha aynı zamanda, sözlük kuralları çerçevesinde elbette kimse eğlenilmesin, neden açıyosun arkadaşım sen bu "sevgilinin pedini rüyasında görmek hayra yorulsa ne olur" türü başlıkları demiyorsa, bu da elden geldiğince insanlar kendilerini ifade edebilecekleri bir ortam da bulsun diyedir.
ama anketlerle ve dokunulmazlık hayalleri ile ne kişisel ne de sözlüksel gelişim mümkün değildir.
biz isteriz ki milletvekilleri de dahil kimse dokunulmaz olmasın, anket de yapmasın.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?