hani derler ya hep allaha mahsus diye. bir çok kişi birilerini affediyor aslında demekki tek mahsus ona değilmiş.
sadece içini dinlemeli insan. ilk geçen şeyi yapmalı tabiki düşüncelerin oluşumunu tamamlayıp kesin bir karara vardıktan sonra. kolay gibi gözükür çoğu zaman aslında içinizde fırtınalar kopar gider. ufak şeyleri kafanıza bile takmazsınız ama kalbinize nüfuz eden affetme güdüsü sizin en kullanışlı silahınızdır. karşıdakinde alacağınız intikam yerine ona efendilik gösterip sizin ağırlığınız altında ezilmesine izin verirsiniz. kudretinizi anlayışınız ile gösterirsiniz.
zira bir çoğumuz ki bu egoist olmamızdan kaynaklanmaktadır, affetmeyiz genelde. ikinci bir şansı çok görürüz onlara. seni ben bilem affetmem artık deriz. neden kendi acizliğimizi başkası üstünde kullanırız acaba. egoistliğimiz bizi bu kadar mı egemenliği altına almaktadır.
affedilebilecekken affetmemek bizi yüceltmekten çok yermektedir. madem affetmiyorsun o zaman neden hala değişik düşüncelerdesin. ya otur anlat neler olacağını, affettikten sonra nasıl davranacağını ya da madem anlamıcak durumda bırak kendi haline af dilemeyen bir başkası icabına baksın onun.!
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?